Álvaro Rotellar'ın fotoğrafı. (unsplash.com)

Medusa’nın Hikâyesi

Tarihteki başka hiçbir kadın karakter, tuzağa düşüren çekiciliğin simgesi hâline gelen Medusa kadar ünlü olmamış olabilir.

Medusa’yı bilmeyenimiz var mı? Yunan mitolojisinde yer verilenlere göre Medusa, başında zehirli yılanlar olan ve gözlerine bakan insanları taşa çeviren tehlikeli bir Gorgon. Başka bir bakış açısına göre de kadınların öfkesinin cinselleştirilmiş bir sembolü. Medusa’nın hikâyesini tam anlamıyla ilk defa gün yüzüne çıkaran isimse Romalı şair Ovid’den başkası değil.

Bir varmış bir yokmuş

Efsaneye göre Medusa; genç, güzel ve bekâr bir kızmış ve üç kız kardeşten tek ölümlü olanmış. Medusa’nın cazibesi öyle etkileyiciymiş ki denizlerin tanrısı Poseidon, Medusa’yı direkt gözüne kestirmiş. Zaman geçtikçe Medusa’yla daha da yakınlaşmış ve kendisine tanrı Zeus’un kızı Athena’nın kutsal tapınağında tecavüz etmiş. Tapınaktaki bu olaya oldukça sinirlenen Athena da Medusa’yı saçlarında canlı yılanların tünediği, gözlerine bakan kişileri taşa çeviren bir canavara dönüştürmüş.

Bu olaydan sonra ise tanrı Athena tarafından lanetlenen Medusa’nın kafasını getirmesi için ileride kahraman olarak anılacak Perseus, Kral Polydectes tarafından vazifelendirilmiş. Gözlerine bronzdan bir kılıf takan Perseus, kralının kendisine verdiği görevi yerine getirerek Medusa’nın kafasını bedeninden ayırmış ve Athena’ya getirmiş.

Kötü karakter gerçekten de Medusa mı?

Tarihteki başka hiçbir kadın karakter, tuzağa düşüren çekiciliğin simgesi hâline gelen Medusa kadar ünlü olmamıştır diyebiliriz. Yine aynı şekilde, başka hiçbir kadın karakterin kaderi de bu denli şanssız bir şekilde çark etmemiştir.

Çoğu kimseye göre ise Medusa’nın hikâyesi, Batı kültürünün kadınları susturmak için uzun yıllar önce pratiğe başladığının somut bir göstergesi. Medusa’nın hikâyesini öğrendikten sonra kendisinin yanlış anlaşıldığını düşünen birkaç isim olmuş tabii ki. Örneğin feminist kuramcılardan Hélène Cixous, 1975’te yayımladığı “Medusa’nın Kahkahası” (The Laugh of the Medusa) isimli bildirisinde tam olarak bu konuya değiniyor. Bildirisinde Medusa’nın karanlık hikâyesinin kadınların iradesinden korkan insanlar tarafından yazıldığını öne süren Cixous, kadınlara bedenlerini birer tehlike olarak gösteren cinsiyetçi peşin hükümleri yıkmalarını öğütlüyor.

Medusa’yı görebilmek için direkt olarak gözlerinin içine bakmanız gerekir. Aslında o hiç de ölümcül değildir. Aksine çok güzeldir ve kahkahalar atar.

Hélène Cixous
Ashley Levinson’ın fotoğrafı. (unsplash.com)

Medusa’nın tarafında olan bir diğer bilindik isimse şair Percy Bysshe Shelley. Erkek egemen anlayışa sahip bir anlatışın Medusa’yı şeytanlaştırdığından bahseden Shelley de Medusa’nın hikâyesine bu çerçevenin dışından bakıldığında yasaklanmış güzelliğinin ona geri verilebileceğini savunuyor.

Evet, Medusa’nın makûs hikayesiyle belki ilk defa, belki de yeniden tanıştınız. Öğrendik ki kendisinin gözlerine bakabilmek için bronzdan kılıflar gibi çok çeşitli yöntemler kullanılabilir. Ancak her şeyden önemlisi, eğer aramızda Medusa’nın gözlerine baktığında taşlaşacağını düşünen varsa sorun tam olarak kendisinde olabilir.